5 Kasım 2016 Cumartesi

Rein 11


Çevirmen: Rising Gambler

Düzenleyici: Rising Gambler
11.Bölüm: Öteki Dünya Ayı
Rattle, Rattle
Tren istasyona yaklaştığında frenin sesleri duyuluyordu.
‘ Şimdi düşünelim… Onların dediklerine göre birden fazla istasyon olmalı.


Hansoo daha önce arkadaşlarıyla gizli parça hakkındaki konuşmalarını hatırladı;
< İlerledikçe yeni istasyonlar ortaya çıkıyor. Ben dördüncüde inmiştim.<
< Ben de yedinci istasyonda inmiştim ama beklediğim gibi bir şey vermemişti. <
< Ben de aynıyım. Sonuna geldiğimde bir jackpot olduğunu düşünürken saçma sapan şeyler çıkmıştı, lanet olsun.<
<Ben birinci istasyonda inmiştim.  Ograng’ın demir elidiveni olması lazım adı…<
<Ne? Benim ki Ketil’in  Tırnağı idi.<
<Benim ilk istasyonum Helmet’in Kaskıydı…<
Önceki konuşmamızda istasyonlar hakkında bilgi edinmiştim. İlk olarak toplam 20 istasyon vardı. İkinci olarak ise hepsi rastgele sıralanıyordu her seferinde.
Üçüncüsü istasyonu geçtiğinde bir daha ona geri dönmen mümkün değildi.
Chiiiik
Bir başka platforma geldiğinde bir eserin orta alanda bomboş şekilde durduğunu görelim.
‘Ne olduğuna bakalım. ‘
Bol bol zamanı vardı. Tren Hansoo hareket edene kadar hareket etmiyordu.
-Raroon’un Tacı-
Hansoo renkli tacı inceledi.  Takan kişinin algı statını 10 puan yükseltiyordu. Bu zeka seviyesi düşük canavarlarla karşı karşıyayken işe yarayabilirdi, o sırada gereksinimlerini görünce şaşırmıştı. 25 algın olması gerekiyordu. Başlangıç için standartı oldukça yüksekti. İşe yarar bir şey olsa da ilerde pek anlamı olmayacaktı bu yüzden almaktan vazgeçip trene geri döndü.
…………………..
 ‘ Bu on ikinci istasyon… ‘
Hansoo hafifçe iç çekti. Sekiz silah demek…  Aslında gizli parça olarak silah almak oldukça mantıkıyı. Statlarını yükselten güçlü bir silah ile genel olarak avlanmak kolay olurdu ancak uzun vadede üşünülünce Hansoo için gereksiz kalıyordu çünkü  Hansoo’nun simyacı yeteneğiyle eğitim alanında bile iyi materyal bulursa buradaki silahlardan daha iyisini yapabilirdi.
‘ Umarım başka bir silah daha çıkmaz. ‘
…………………
Hansoo yavaşça platformu kontrol etti ve ilginç bir şey gördü. Platform da bir tane sigara paketi vardı.
-Maniac’ın Bulutları-
Sigara peketinde 20 tane sigara vardı ama bunlar sıradan sigara değillerdi. Sigarayı içtiğinde rünlerinde artış sağlıyordu. Bir sigarayı bitirdiğinde statlarında %20 artış görülüyordu. Oldukça iyi bir itemdi. Zorlu bir rakip ile karşı karşıyayken bu sigaralardan birini içmek savaş gücünü içmek iki katına çıkarmak demekti.
‘Bekle, Eres’e sigarayı bırakacağıma söz vermiştim. ‘
Bir an duraksa da bu durumda onu anlayacağını düşünerek Hansoo sigara paketini almaya karar verdi ve trene doğru yürüdü.
……………….

Hansoo trenden indiğinde bütün ışıklar kaybolmuştu. Hiçbir yerden ses gelmemesi onun yalnızlığını gösteriyordu. Yavaşça ilerlerken ikinci parça hakkında düşündü.
İlk gün  oldukça verimli geçmişti. İkinci parça eğitim alanında dört gün sonra ortaya çıkacaktı o yüzden şimdilik onun hakkında yapacak bir şey yoktu. O sırada ilk günden tren istasyonunda son katı temizlediğinden aldığı görev listesi aklına geldi ve inceledi.
118 canavar öldürme oldukça iyi bir görevdi. Hem ödül alırken hem de rün toplayabilirdi. Aslında görevlerin otuz tanesi iki günde yapılabilecek görevlerdi ancak bir şeyi anlayamamıştı. Bazı görevler kolay olmasına rağmen iyi ödüller verse de bazıları zor olmasına rağmen sadece birkaç rün veriyordu. Bu sistemi düzenleyen kişi pek üzerinde düşünmemiş gibiydi.
Görevleri incelerken aralarından en iyi ödül verenlerden birini seçti
-          Çürük Büyücü tarafından yapılmış Adaçayı –
Bu ödül oldukça iyiydi. Bir tanesini yediğinde statlarının on arttırmasıyla birlikte ayrıca iyileştirici özelliği de vardı.
‘ Bu ödül kesinlikle eğitim alanı için fazla. Hatta kırmızı bölge için bile iyi bir ödül. ‘
O sırada çıkan sese doğru odaklandığında bir insan mı var diye etrafı inceledi.
Enbi Arin.
Final Arenalarına seçilen üyelerden biriydi.  Kötü kişiliği ve insanları katlettiği ortaya çıktığında hapise atılmıştı. O sırada ikinci en iyi ödül aklına geldi;
‘ Bir günde 100 insan öldür. ‘
Ek not Keldian’da bu görevi yapmıştı.
Enbi ile şu anda uğraşmak istemediğinden geri döndü. 100 insan öldürüp ödülü almak gerekse de ilerdeki bir çok eğitim alanında ki görevler için insanlara gerekliydi. Hansoo karnının acıktığını fark ederek geri dönmeye karar verdi.
Ay ışığı altındaki dükkanları gördüğünde Hansoo şaşkınlıktan bir süre nefes almayı unutmuştu. Bütün dükkanlar bir gecede çoktan temizlenmişti. Bu kadar hızlı dükkanı temizleyecekleri aklına gelmemişti o sırada;
‘’ Hey şu çocuğa bak ! ‘’
İki adam Hansoo’yu gösteriyordu. O anda Hansoo yüzüne alaycı bir gülümseme takındı… Oldukça güzel bir zaman da denk gelmiştiler.
……………..
‘’ Ah… Ne zaman duracaklar. ‘’
Mihee iç çekti. Hansoo gittikten sonra tekrardan yedili buluşmuş ve dükkanlardan bir şeyler almaya karar vermişti ama kalabalık bir grup tarafından istila edilmişti. Bu yüzden hiçbir şey alamıyorlardı.
Aslında yetenek olarak daha güçlülerdi ama problem aralarında ki sayı farkıydı. Hansoo ile geldiklerinde işe yarayan birkaç malzeme alıp yemek almadıklarından şu an çok zor bir durumdaydılar. Eğer böyle devam ederlerse açlık sıkıntı oluşturacaktı.
O anda Taesoon bu dünyayı daha iyi anlamıştı;
‘ Bu dünya da yalnız yaşamak mümkün değildi. ‘
Taesoon bile Hansoo’nun erken geri dönmesini ummaya başlamıştı…




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder