Çevirmen: Rising Gambler
Düzenleyici: ZCB
2.Bölüm: Eğitim
Düzenleyici: ZCB
2.Bölüm: Eğitim
Hansoo ışığa dönüşmeye başladığında beş duyusunu bir an da kaybetmişti.
‘’ Başarılı oluyor
ama kafamın bu kadar ağrıyacağını tahmin etmemiştim. ‘’
İçgüdüsel olarak başarılı olduğunu biliyordu.
O sırada geçmişe dönmüştü. Hansoo’nun baş ağrısı kaybolduğu
anda etrafa göz gezdirmeye başladı.
‘’ Ne kadar geçmişe
döndürdü acaba? ‘’
Bir anda yer çatlayıp kaotik bir durum oluşmaya başladığında
Hansoo da beş duyusunu geri
kazanmıştı;
‘’ Bu da ne? Yere
neler oluyor? ‘’
‘’ Lanet olsun! Neler
oluyor? Kamera şakası falan mı bu? ’’
Yüzden fazla insanın çığlıkları duyuluyordu.
Yer değiştiğinde hala Gangnam tren istasyonundaydılar ama
öncekine göre biraz farklı duruyordu.
Hyundae binası hala duruyordu ama her tarafını otlar ve
bitkiler sarmıştı.
Garip sarmaşıklar ve ağaçlar her yerde hızlıca büyüyordu.
Bu sahne 10 yıl önceki büyük nükleer savaşını anımsatıyordu
insanlara. Bu yüzden bazıları panik
durumundan hızlıca çıkabildi.
Bazı insanlar ise tartışmalara girip birbirlerine yumruk
atmaya başladılar.
Her yerde berbat bir durum oluşmuşken Hansoo bu duruma hiç
şaşırmamıştı. Gelecekten geldiğinden
her şeyin başladığı bu kıyamet gününü
unutamıyordu.
‘’ Her şeyin
başladığı ilk güne geri dönmüşüm… ‘’
Tekrardan bu anları görünce kendini oldukça tuhaf hissetmişti. Beş yıl önce bütün insanlar dünyadan
kaçırılmaya başlamıştı. İlk başta yüz
insan ortadan kaybolduğunda olayı anlayamamıştı ama şimdi
onların önceden
buraya yollananlar olduğunu biliyordu.
-Öteki Dünya-
Orta da büyük bir arena oluşmuştu ve etraflarda gerçekçi
büyük binalar vardı. Etrafta çok fazla
canavarın sesleri duyuluyordu.
5 yıl sonra bütün gerçek dünyada yaşayan insanların
transferi gerçekleşmiş olacaktı ve Abyss’teki
bütün sınıfların dünyası
birbirine bağlanıp Büyük Savaş başlamış olacaktı. Basitçe 25 yıl önceki
eğitim bölümüne geri
dönmüştü.
Gerçek dünyadan gelen insanlar önce burada toplanıp Abyss’e
girmeden önce eğitim alanına
sokuluyorlardı.
Karşılarında küçük iyi niyetli bir peri ortaya çıkacaktı ama Hansoo’ya
göre hiçte iyi
niyetli görünmüyordu.
O gelene kadar hareket edemeyeceğinden sıkılmaya başlamıştı.
‘’ Her neyse, sonuç olarak başlangıçtan başlamak iyi bir
şey olmalı. ‘’
Abyss açıldıktan beş yıl sonra gelmiş gibi görünüyordu. Hansoo hızlıca kondisyonunu kontrol etti
ve
şu anki vücudunun durumunu anladı.
‘’ Beklediğim gibi.
‘’
Topladığı bütün rün ve skiler tamamen kaybolmuştu.
‘’ Neyse, tekrardan
daha fazlasını toplarım. ‘’
Hansoo kararını verdiğinde gökyüzünden bir şeylerin indiğini
hissetti.
‘’ İşte orada. ‘’
El boyutundan biraz büyük bir peri gökyüzünden insanlara
bakınıp en sonunda tatlı bir sesle
konuşmaya başladı;
‘’ Herkese merhaba.
Hepinize bu kısa programı geçme de yardımcı olmak için geldim. ‘’
‘’ Tsk. ‘’
Hansoo bu şeytani cücenin ‘’hızlı program’’ derken ki o
hızlı programının ne kadar zorlu olduğunun
farkındaydı.
‘’ Şimdiden
dövüşmemizi görmek için can atıyor. ‘’
Peri, dışarıya garip bir aura yaydığında etraftaki
canavarlar ve bitkiler yavaş yavaş ölmeye başladılar.
Böyle anormal bir yerde bile çok farklı duruyordu.
Gülümseyen peri etraftaki ses yok olduğunda
tekrardan konuşmaya başladı;
‘’ Öncelikle öteki
dünyaya geçmeye karar vermekle doğru bir karar verdiniz. ‘’
‘’ Bekle, bekle, bu
da ne demek? ‘’
Peri soru soran adamı umursamayarak açıklamasına devam etti;
‘’ Bu yerde sonsuz
özgürlüğe sahipsiniz. Ne yaparsanız yapın kimse sizi cezalandıramaz.
Burası kurallara uymanıza gerek olmayan bir yer. ‘’
‘’…’’
‘’ Ve sadece bu kadar da değil. Artık geçmişteki gibi bir fiziksel
ya da zihinsel limite sahip değilsiniz. ‘’
‘’ Ne? ‘’
‘’ Burada kendinizi
güçlendirerek filmlerdeki süper kahramanlar gibi olabilirsiniz. ‘’
Peri kafası karışmış insanları seyrederken gülümsemesi daha
da artarak konuşmaya devam etti;
‘’ Size küçük bir
gösteri yapacağım. Böylelikle anlamanız daha kolay olacak. ‘’
Peri parmağını ilk konuşan
insana doğru tuttu.
Puuukk
Ç.N: (Patlama sesi sanırım?)
‘’Ku. Kukkk ‘’
‘’ Fazla konuşan
insanları sevmem. ‘’
Ve o anda herkes şok oldu. Bu yeni dünyada ki özgürlüğün ne
anlama geldiğini fark ettiler.
‘’ Çok iyi. Şimdi
devam edelim mi? ‘’
Daha sonra peri ölü cesedi kendine doğru çekti. Elini cesede yaklaştırdığında bir anda garip
bir şey
olmuştu. Adamın vücudundan ışık saçan küçük bir cisim ortaya çıktı.
Peri içinde semboller yazan bu
cismi eline aldıktan sonra konuşmaya başladı;
‘’ Buna rün denir.
Bütün yaşayan canlıların hepsinde bulunur. ‘’
‘’ Bakalım… Bu bir
güç rünü. Kim kullanmak ister? ‘’
Herkes tedirgindi.
Az önce olan olayları gördükten sonra herkes aynı bir duruma
düşme tehlikesiyle çekimser kaldı. Bu
sırada Hansoo elini kaldırdı.
Bir rün bile başlangıç da küçük de olsa bir katkısı olurdu
ve ayrıca riski de yoktu.
Peri Hansoo’ya tatlı bir bakış atıp dudaklarını araladı;
‘’ Çok iyi. Doğru bir
karar verdin. Rünü elinin üstüne koy. ‘’
Rün vücuda girip absorbe edildiğinde dışarıdan görünürde bir
fark yoktu. Ama peri Hansoo’ya
baktığında farkı görebilmişti;
‘’ Harika değil mi?
Rünler kanunları etkisiz kılıyor. Senin kasların sadece 117.1 kg
kaldırabiliyorken, şimdi 122.3 kg kadar kaldırabiliyor. ‘’
‘’…’’
Hansoo’nun tepkisiz yüzünü gördüğünde peri şaşkın hissetti;
‘’ Bu tepkisiz bir
reaksiyon oldu. Her neyse, dışarıda birçok yetenek bulunuyor ve bunların
rünlerinden
bir tane bulabilirseniz hızla yükseltmeye devam edebilirsiniz. Ayrıca bilimin
açıklayamayacağı özel yeteneklerde mevcut. . Böyle anlatmak akılda kalıcı
olmayacak. Bir
bakalım… Sanırım bir
gösteri daha yapmalıyım. ‘’
Alandaki herkes ürpererek kendini aslan tarafından avlanan
bir ceylan gibi hisseti.
Bu durumu açıklamak için en mantıklı açıklama olmuştu.
Peri sadece başkalarının birbirlerini daha güçlü olmak için
canlarını ortaya koydukları bir dövüşü
görmek istiyordu.
‘’ Burada 100 insan
var. Her neyse bunu aklımda tutacağım. Eğer daha güçlü olmak
istiyorsanız
rünleri toplamaya ihtiyacınız var. Ne kadar güçlü olursanız olun, şu anki
gücünüzle ilerde kendinizi korumanıza imkan yok. ‘’
Bu kelimelerden sonra herkes yavaşça birbirini süzmeye
başladı. Eğer birini öldürür ve rünü ele
geçirebilirse daha güçlü olabileceklerdi
ve bunu yapmazlarsa başlarına gelebilecek en kötü durumu
akıllarından
geçiriyorlardı.
Peri havadaki atmosferden eğlenerek gülümsedi;
‘’ Eğer sağ
kulağınıza dokunursanız şu an ki statünüzü görebilirsiniz. ‘’
Bu cümleden sonra herkes kulağına dokundu.
(Kang Hansoo)
Güç: 11
Dayanıklılık: 9
‘Güç 1 yükseltildi. ‘’
Kötü ve basit statlara sahipti ama başta herkes böyleydi.
Bazı insanlarda bazen doğuştan mana da
olabiliyordu ama bu oldukça ender
rastlanılıyordu.
Avlanarak ve rün toplayarak, mana, büyü, fiziksel defans,
büyü defansı gibi bir çok rün çeşidi
eklenebilirdi.
Başlangıç olarak 11 ile 17 arası çok sık görünmesede nadir
de denemezdi ancak kadınlarda genellikle
3-4 arası olurdu.
‘’ Başlangıç noktanız
belki adil olmayabilir… Ama gerçek hayatta böyle değil mi? Size bir
kıyak geçip
ir bonus vereceğim yani üzülmenize gerek yok. ‘’
Peri konuşurken kalçasına dokundu.
İnsanlar da bunun yararlı bir şey olabileceğini düşünerek
dokundular. Bir anda bir şeyler gelmeye
başladı. Neyin geldiğini görmek için
dikkatli bir şekilde baktıklarında yüzleri beyaza dönmüştü.
Peri insanların tepkilerini gülerek izledi;
‘’ Artık bir şeyleri
değiştirmeye başlamalısınız. Geçmişte size karşı yapılmış ve bu yüzden
çektiğiniz acıları unutun. Tanrı hepinize bir şans veriyor. Eğitim bölümü
başladı, hepinize iyi
şanslar. ‘’
Peri ortadan kaybolduğunda insanlar aval aval etrafa bakmaya
başladı;
‘’ Eğitim mi? ‘’
Herkesin kalpleri yerinden çıkacak gibi hızlı atıyordu.
Onlara doğu bir şeyin geldiğinin farkındaydılar
ama hala göremiyordular ve o an
da yeşil canavarlar ortaya çıktı.
‘’ …Goblin? ‘’
Herkes o anda ailesiyle izledikleri korku filmlerini
hatırladı.
Peri onlara bir şeyler söylemişti.
Bunun eğitim olduğunu.
Oldukça basit bir kelimeydi ama eğitimle kast ettiğinin
hemen ölüm kalım savaşına gireceklerini
düşünmemişlerdi.
Ve onlardan 200 den fazla vardı.
İnsanlar en fazla onların yarısı kadarken sakin kalmak
anormal olurdu.
Ama goblinler de onlar gibi direk saldırmaktansa önce
gözlemlemeyi tercih ediyor gibi görünüyordu.
Bu durumda birinin sesi arka
taraftan geldi;
‘’ Sakın ani hareket
yapmayın ve yavaş yavaş geriye gelin. ‘’
Herkes sesin geldiği tarafa baktı. Bir anlığına karşı sessiz
bir şekilde durmuş olsalar da karşı
taraftakilerin ellerindeki keskin objeleri
gördüğüne içlerindeki direnç yok olmuştu.
Hansoo’da şaşkındı. Nasıl bir şeytan eğitim olarak
adlandırdığı bölümde bu kadar adaletsiz bi şekilde
başlatabilirdi ki?
‘’ … Ne? ‘’
Geriye doğru gidenler bir anda durmuşlardı. Şaşkınlıktan bir
süre konuşamadıktan sonra birinin dili
çözüldü;
‘’ Hayır… Bu çok
garip. Burada bir şey var. Hava duvarı bu! ‘’
‘’ Ne? ‘’
İnsanlar bu sözlerden sonra duvardan geçmek için amaçsızca
tepinmeye başladılar.
‘’ Hey… Bu duvar
yavaşça ileriye doğru geliyor. ‘’
‘’ Ne? ‘’
İnsanlar yavaş yavaş sistemin nasıl çalıştığını anlamaya
başlamıştı. Kaçma şansları yoktu.
Kiiiik !
Bu sırada goblinlen saldırıya başlamışken bir adam kulenin
altından öteki tarafa geçebilmişti.
-49-
‘’…49?’’
Gökyüzünde ani bir sayı belirmişti. Ve numara tekrardan
değişti.
-48-
Ve o anda insanlar fark ettiler.
50 insan ayrılabilirdi. Ve aynı şekilde 50 insan burada
savaşmak için kalacaklardı. Bir anda herkes
alandan çıkmak için kulenin altına
doğru koşmaya başladılar.
‘’ Ben çıkacağım! ‘’
‘’ Siktir önümden
çık! ‘’
‘’ Kyaaa! ‘’
Hansoo şoka uğramıştı. Eğer 100 insan ciddi bir şekilde savaşsaydı muhtemelen
kazanıp en fazla 20
kayıp verirdiler ama şimdi hikaye değişmişti.
‘’ Öncelikle, gelecek
aşamayı geçmek için burayı temizlemeliyim.
‘’
Düşünülecek çok fazla şey vardı ama şu an vücudunu ve
kaslarını son seviyesine kadar kullanıp
hayatta kalmayı başarabilmeliydi.
Elinize sağlık. Bölüm için teşekkürler. Yeni bölüm ne zaman gelir? ...
YanıtlaSilHer iki serimizde de plan her gün 1 bölüm şeklinde ilerliyor. Elbette bazen bu programa uyulmayan günlerde olacak ama okuyucuların unutmaması için maksimim üç günde bir yb hep gelir. :)
YanıtlaSilellerinize sağlık böyle tembel ana karakter görmeyeli baya olmuştu
YanıtlaSil