Rein 3

Çevirmen: Rising Gambler
Düzenleyici: Rising Gambler


Önceki Bölüm Sonraki Bölüm

3. Bölüm: Eğitim (2)

Hansoo bütün vücudundaki kasların titrediğini hissetti.  Zaman kapsülünden dolayı hala vücudunun 

kontrolü yüzde  yüz onda değildi. Ona doğru çılgınca koşan goblinlere karşı, yavaşça yürümeye 

başladı.  Zaten ona ulaşmak için koşuyorlarken, koşmanın ne anlamı vardı ki?

Önemli olan dayanıklılığını koruyup, karşıdan gelen hançer saldırılarında hızlı hareket etmekti.

Hansoo ona doğrukoşan goblin'in silahlı elini aniden büktü;

'' Keeek. ''

Hansoo'nun geçmişe dönmeden önceki uzun tecrübesi sayesinde, artık savaşmak onun için yolda 

yürümek kadar kolaydı. Goblin diğer koluyla yumruk atıp Hansoo'nun dengesini 

bozmayaçalıştığında 

Hansoo rahatlıkla sıyrılıp, yumruğuyla sağlam bir darbe geçirmişti bile. Goblinin kafası Allak bullak 

olmuştu.

Bütün itemlerim gitmiş olabilir.

Bütün rünlerim de yok olmuş olabilir.

Ama güç ve dayanıklılığım arasında dağlar kadar fark olsa da dövüş tecrübem sayesinde aramızda 

gökyüzü ve yeryüzü kadar büyük fark olabiliyordu.

Elindeki hançeri gevşeten goblinin elinden silahı aldığında, ardı ardına hançer darbeleriyle goblinin 

çığlıklar atmasına neden olmuştu;

'' Keeek. ''

En sonunda yere düşüp ölen goblin arkasında iki şey bırakmıştı.  Basit bir podao ve miik bir rün.

ÇN: Podao: https://en.wikipedia.org/wiki/Podao#/media/File:Chinese-Pudao-01.jpg

Hansoo sağ eliyle Podao ve rünü aldığında vücudun da değişiklik hissetti.

'' Şansım bu gün yerinde. ''

(Kang Hansoo)

Güç: 11

Dayanıklılık: 9

Çeviklik: 10.1

Rüne hızınızı 0.1 arttırdı.

Çevikliğin bu kadar çabuk çıkacağını beklemiyordu.  Karşı taraftan bir stat fazla güçlü olmak çok 

fazla bir şeyi değiştirmeyebilirdi ama çeviklik farklıydı. 0.1 çevikliğin daha fazla olması demek, aynı 

zaman da karşı taraftan 0.1 daha hızlı zaman algın olduğu anlamına geliyordu. Bu da reaksiyon 

hızları arasında fark oluşturuyordu.

Çevikliğinin artmasıyla kullanıcısı farklı zaman aleminde yaşamaya başlıyordu.  Hansoo Kuleye 

doğru yığılmış insanlara doğru koşan goblinlere doğru koşup onlara kese kese ilerliyordu. Bazen hiç 

rün çıkmıyordu bazen ise çok küçük küsüratlarda çıkarak  artış devam ediyordu. Hansoo'nun statları 

yavaşça ama istikrarlı bir şekilde artmaya devam ediyordu.

Elbette, şu an ki gücüyle goblinler ondan zayıf olsa bile iki yüzünü birden tek başına öldürmesi pek 

mümkün değildi.

Ama Podao esnek kullanımı sayesinde ikişer üçer bir şekilde goblinlere toplu hasar verebiliyordu.  

İlk 

goblinden böyle iyi bir silah çıktığından dolayı kendini şanslı hissediyordu.

Bu sırada kuleden geçemeyen insanlar birbirlerine bakıyorlardı. Eğer bu şekildedurmaya devam 

ederlerse hepsi öleceğinin farkındaydı.

Ayrıca yavaşça kıskanç hissetmeye başlamışlardı. Bir insan rünleri toplarken diğerlerinin burada 

durmasıyla kendilerinin hep böyle zayıf kalacağından korkarak endişe etmeye başlamışlardı.

Hansoo'ya baktıklarında bir üniversite öğrencisinin rahatlıkla goblinleri öldürebildiğini 

gördüklerinde 

kendilerin de de güven oluşmaya başlamıştı.  İkili üçlü goblinler birlikte saldırsa bile rahatlıkla 

kendini savunup ardı ardına saldırı yapabildiğini görünce, goblinler gözlerine daha da zayıf 

görünmeye başlamıştı.

'' Lanet olsun… Hey bok parçaları! Buraya doğru gelin ! ''

'' Uvahhh…''

İnsanlar dişlerini sıkıp, goblinlere doğru saldırmaya başlamışlardı.

Kieek!

İnsanlar paniklerinden kurtuklarında kulenin altında gürültülü bir savaş başlamıştı.

Ve kaos tekrardan oluşmuştu;

''Ahhhhk! ''

'' Birisi! Birisi Yardım etsin! ''

Rakip onlar kadar güçlü değildi ama karşılarındaki dövüşmeyi bilmeyen normal insanlardan 

oluşuyordu.

Birçok yerden ölüm çığlıkları gelirken, Hansoo goblinleri öldürüp yavaşça rünleri toplamaya devam 

ediyordu.

Dürüstçe söylemek gerekirse bu kadar ölü olmadan da rahatlıkla kazanabilirlerdi. Ama panikle 

oradan oraya koşarak kendilerini yorup, avantajsız bir duruma sokuyorlardı.

'' Oyalanmanın zamanı değildi. ''

Sınırsız bölgede birçok yerde yeni savaşlar ve ölümler oluyordu.

Bu 100 insan bütün  insanlığı oluşturmuyordu.

Muhtemelen Kore den çekilen bile 100 lerce grup şu an ölüm kalım mücadelesi veriyordu.

Bu bölge muhtemelen üç ay daha koruma altında olacaktı.  Eğer görevler hızlı tamamlanmaz ve 

koruma kalkmazsa insanlar daha fazla güçlenmek için birbirini öldürmeye başlayacaktı. Ayrıca 1 

yıllık deneyimi kolaylıkla 100 yeni geleni öldürerek de sağlanabilirdi. Ama Hansoo bu konu 

hakkında farklı bir düşüncesi vardı. Eğer bir kişi diğerlerinden çok yüksek bir güce oluşur ve birliği 

sağlar ve onlara önderlik ederse bu sefer çok daha fazla insanla korumadan çıkmam mümkündü. 

Bu yüzden şimdilik hızlı bir şekilde güçlenmeliydi.

Hansoo hızını arttırıp her yerde diğer insanlarla birlikte katliam oluşturduğunda savaşın seyri değişip 

kazanan taraf olmuşlardı.

Savaş bittiğinde tansiyon düşmüş ve insanların nefes alış verişi düzelmeye başlamıştı.

'' Yaklaşık 16 kişi ölmüş. ''

Bu sonuç geçmişe göre daha iyidi. Eğer Hansooorada olmasaydı en az otuzdan fazla ölü olurdu.  200 

goblinden 70'ini öldürmeye başarmıştı.

Yorgun insanlar oturup dinlenirken bir an da peri ortaya çıkmıştı.

'' Wow. Bu sonuç gerçekten de beklenmedikti. Bu eğitimle birlikte hepiniz hayatta kalma 

konusunda tecrübe sahibi oldunuz. ''

'' Siktiğimin mayıs sineği… ''

İnsanlar pek fazla tepki vermeden aşağıya doğru bakmaya devam ettiler;

'' Şimdi duvarları kaldırıyorum. Özgürce güçlenmek için etrafta dövüşebilirsiniz ! ''

Peri ortadan kaybolduğunda, insanlar mırıldanmaya başlamıştı. O sırada Hansoo'nun aklına 

statlarının durumunu kontrol etmek geldi

Güç: 14.3

Çeviklik: 10.9

Dayanıklılık: 10.1

Algı: 11.2

'' Fena değil. ''

Hansoo başını salladı. Beklediği gibi, çeviklik rünü bulmak o kadar da kolay değildi.

Belki de eğitim bölümünde yetenekler hiç de olmayabilirdi. Ama geçmişteki 3 goblin öldürdüğümü 

düşünürsek, oldukça iyi bir başlangıç olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca Algı rününün bu kadar çabuk 

çıkması ve ortalamanın üstünde bir değere gelmesi de büyük bir farkındalık oluşturacaktı.

Hansoo durumundan memnun olarak keskin silahına baktı

Başlangıç için keskin ve kullanış için çok yönlü bir silah olması iyi olmuştu. İyi bir silah denemezdi 

ama goblinlerin hançerlerine kalmaktansa on kat iyiydi.

‘’ Öncelikle onlara yetişmem gerek. ‘’

Hansoo’nun ilk yılında, Keldian, Kangtae ve Eres’in çoktan bu dünyadaki 19-20 yıldır bu 

dünyadaydılar. Onlara bu sefer öncekinden daha hızlı yetişip, bu dünya da daha mutlu olmalarını 

sağlamalıydı.

Onları anınca onların başlangıçta ne yaptıklarını anlattığı zaman aklına geldi.  Eres;

‘’  Diğer insanlarla tanışıp hızlıca klan kurdum. Önceden doktor olduğumdan benim için pek 

zor olmamıştı. ‘’

Bu daha çok Eres’in kişiliğine uyan bir şeydi ve şimdilik bunu pek yapabileceğini düşünmüyordu.

Keldian ise;

‘’ Benim zamanımda insanların hepsi kurtulmuştu ve birbirleriyle dövüşmeye başlamıştı. 

Hepsini katledip hızlıca yükselerek bütün rünleri toplamıştım. ‘’

Kafasında tarttığında aslında oldukça mantıklı geldiğini düşünmüştü. O sırada Eres’in son sözü aklına 

gelmişti. 

Benden insanları kurtarıp onlara yardım etmemi istedikten sonra böyle bir şey yapmam pek doğru 

olmazdı.

En son olarak Kangtae’nin başlangıçta ne yaptığını hatırlamaya çalıştı;

‘’  Ben goblinleri öldürürken, birçok  çeviklik rünü düşmüştü. Hatta bir iki tane rejenasyon 

rünü bile düşmüştü. ‘’

Eh, Kangtae kadar şanslı değildim. Yapacak bir şey yok.

Çeviklik oyun başında en önemli ründü. Savaşı domine etmeni sağlıyordu. Rejenerasyonun faydasını 

söylemeye bile gerek yoktu.

Sonuç olarak üçünün ki de yardımcı olmamıştı.  Eğitim bölümü o kadar da zor değildi ancak Final 

Ekibe gelen zaman açısından en değerli üç aydı. Final ekip en güçlü 100 insandan oluşuyordu. 

Eğitim 

alanı çok büyüktü ve tamamını tamamlamak mümkün değildi. Kesinlikle buralarda ilerde büyük 

fayda sağlayacak bir hazine saklı olmalıydı.

Hansoo düşünürken kararını vermişti.

‘’ O zaman hedef o hazineyi bulmak olacak. ‘’