30 Ekim 2016 Pazar

STWD 102


Çevirmen: ZCB

Düzenleyici: Rising Gambler
Önceki Bölüm Sonraki Bölüm
Skill Taker  102- Liseli Kız


"Kyaa.Yuuto -sama.Yüzüne krema bulaşmış."
"Huh. Nerede?"
"Tam burada. Ben şimdi temizlerim."


30 dakika sonra , büyük bir yaygaradan sonra Beelzebub Yuuto'yu tamamen ele geçirmişti.
(Neden bu şeytan kızla  krep yiyoruz?)
Yuuto bankta otururken kara kara düşündü.
"Spi-Spica-dono. Yeryüzündeki bu kadın kim?"
"Bilmiyorum. Tanrı gibi bir şey...Efendi bir kızdan diğer kıza atlıyor. Aman Tanrım!"
Spica cebinden çıkardığı mendili yaşlı gözlerle çiğnedi. Spica ve Sylphia maceracıların önünde efendilerinin geri dönmesini bekliyordu ve bir ağacın gölgesinden Yuuto'yu izliyorlardı.
"Yuuto-sama<3. Kaldığımız yerden devam edelim. Benim sevgilim olman gerektiğini düşünmüyor musun?"
"Um. Beelzebub."
"Benden uzak durma. Bana Bell diyebilirirsin."
"Peki. Üzgünüm Bell ama senin duygularına karşılık veremem."
"Neden?"
Beelzebub başını hayretle öne eğerek sordu. Terk edilmiş olabilir.
"Ah anladım. Senin zaten bir sevgilin var. Beli de ağacın arkasında sinsice bakan iki kızdan biri."
"Hayır onlar köle sevgili değil."
Yuuto'nun dürüst cevabıyla Beelzebub ansızın onun elini bıraktı.
"Anladım. Köleler hakkında bir şey bilmiyorum ama üçüncü olmak benim için sorun olmaz."
"........."
Yuuto'nun onu durdurması gerekiyordu.
"Bu arada. Bell hangi şeytan grubundan?"
"Ben mi? Aniden neden konuyu değiştiriyorsun?"
"Gizlemene gerek yok. Şeytan gözü yeteneğim var ve başından beri Bell'in kim olduğunu biliyordum."
"....Şaka mı bu. Anlıyorum. "
Bell Yuuto'nun dudaklarına dokundu ve yaramazca gülümsedi.
"Peki Yuuto bana ne yapmak istiyor? Beni krallık şövalyelerine teslim mi edecek? Ya da bana erotik şeyler yapmak için şantaj mı yapacak?"
"Hayır böyle bir şey yapmayacağım ama sana bir şey sormak istiyorum."
"Ne sormak istiyorsun?"
Beelzebub Yuuto'nun soru sormak istemesine şaşırmıştı.
"IIı. Bell insanların gerçek dünyaya nasıl geri döneceğini biliyor mu?  Eğer bir şeyler biliyorsan bana söylemeni istiyorum."
"......."
O ana kadar Beelzebub Yuuto'nun başka bir dünyadan geldiğini tahmin edemezdi. Sadece başka dünyadan gelen insanlar geri dönmenin yollarını arardı. Ayrıca diğer dünyadan çağrılan insanlar eğer çağrı başarısız olmaz ise benzersiz yeteneğe sahip olurlardı. Yuuto ona şeytan göz yeteneğine sahip olduğunu söylemişti ve Bell tahmininden emin oldu. Yuuto başka dünyadan gelmişti.
Beelzebub güldü ve:
"Eğer sana anlatırsam karşılığında ne alacağım?"
"......."
Yuuto sadistti. Ve bu çocuktan uzak durmak iyi olacaktı. Yuuto yeteneği sayesinde aradaki farkı anlıyordu.
"Anladım. Peki şuna ne dersin; Eğer bana bilgi verirsen bir gün boyunca ne istersen yapacağım."
"İyi bir anlaşmaya benziyor. Yani bir gün boyunca Yuuto bana cinsel  hizmet verecek anlamına geliyor. "
"Eh tamam. Bu umurumda değil."
"Tamam bunu bir söz olarak kabul ediyorum."
Bu üniforma giyen kıza cinsel hizmet vermek bir ödül olarak kabul edilebilirdi.
"Fakat bir şartım var. Benim açımdan tehlikeli olacak bilgiler vermem. Bir anlaşma yapmalıyız."
"Anlaşma mı?"
"Evet. Yuuto-sama bir zindan görevine gidecek değil mi? Eğer zindanı temizlersen dileğini yerine getireceğim."
"Hmmm"
Yuuto rahatsız oldu. Direk olarak bilgi almayı tercih ederdi ancak Bell'in istekleri vardı. Eğer zorla bilgi almaya çalışırsa bilgilerin doğruluğundan emin olamazdı.
"Anladım. Şartları kabul ediyorum."
Yuuto kabul ettiğinde Beelzebub gülümsedi ve gözlerini kırptı.
"Söylediklerini sakın unutma!"
"Söz veriyorum."
"Yuuto-sama şuan sen ve ben düşmanız. Yakın zamanda bir yerlerde buluşalım."
Bunu söyleyen Beelzebub arkasını döndü ve gitti.  Bir an rüzgar esti ve Beelzebub'ın eteğini kaldırdı.  Sıradan bir adam bunu fark edemezdi. Ancak  Yuuto Beelzebub'ın açık yeşil iç çamaşırını gördü.
(Bu garip dünyadaki güzel kadınlara bir itirazım yok ancak Japon liseli kızlar en iyileri!)
Bu beklenmedik şanslı olaydan sonra Yuuto geçmişteki Japonya'yı düşünmeye başladı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder